Doğum sonrası beslenme belki de yeni çocuk sahibi olan hanımların en çok yanlış bilgi sahibi oldukları konudur. Bu yazıyla birlikte doğum sonrası beslenme ile ilgili bilgileri kontrol edebilir, …
Doğum sonrası beslenme belki de yeni çocuk sahibi olan hanımların en çok yanlış bilgi sahibi oldukları konudur. Bu yazıyla birlikte doğum sonrası beslenme ile ilgili bilgileri kontrol edebilir, yanlış olanları düzeltip; doğru bilgilerinizden de emin olmanızı sağlayabilirsiniz.
Gebeliğin ardından beslenmede bol şeker tüketimini doğru bulmak, en çok karşılaşılan hatadır. Hanımlar genellikle, yenilen gıdaların, bilhassa şekerli ürünlerin süte dönüşeceğini düşünürler. Bu yanlış bir bilgi olmakla beraber, kişinin daha çok kilo almasına neden olur.
Doğumdan sonra öncelikle, ilk altı ay boyunca beslenmenizde herhangi bir diyet uygulamaktan kaçınılmalıdır. Diyetten kaçınmakla birlikte, sağlıklı beslenmek de elden bırakılmamalıdır.
Gebeliğin sona ermesiyle, kişinin vücudunun süt üretmeye başlaması, metabolizmanın hızlı çalışmasını sağlar. 1 ml sütün oluşması için 7 kalori harcanması gerekir. Bu hanımlar açısından oldukça iyi bir durumdur. Zira süt üretimi için gereken bu enerji, alınan besinlerin eritilmesinde de ciddi kolaylık sağlar. 6 ay boyunca bebeğe verilecek anne sütü, bebeğin sağlıklı olmasının yanı sıra annenin de düzenli bir bünyeye sahip olmasına yardımcı olur.
Hanımlar, doğum sonrası beslenmelerinde yağlı yiyeceklerden ve tatlılardan kaçınmalıdırlar. Enerjinin ciddi bir kısmı yağlardan karşılanıyor olsa da, mısır özü ve ayçiçek yağı gibi ürünler önplanda tutulmalıdır. Ancak mümkün oldukça zengin ve fındık yağı tercih edilmelidir.
Kalsiyum tüketimi, her gün gerçekleşmesi gereken beslenme türünden biridir. Öğünlerin en az birinde ya da birkaçında süt ve süt ürünleri bulunmalıdır.
Gebeliğin ardından gerçekleşmesi gereken beslenme sıklığında ideal sayı 6’dır. Bu 6 öğünde bulunacak gıdalar az olmalıdır. Az ve sık yemek çok klasik bir beslenme yöntemi olarak görülebilir. Lâkin, sık ve az yemenin yanında günde en az 2 litre su tüketimi beraberinde dengeli bir beslenmeyi getirecektir.
Folik aside sahip olmak, hem sizin zinde bir bünyeye sahip olmanızı sağlar hem de bebeğinin tüketeceği sütün güçlü olmasını. Bu folik asidi doğal yollardan tam olarak karşılamak biraz güç olabilir. Karaciğer, böbrek, baklagiller, kabuklu tahıllar, fındık, badem, fıstık gibi ürünler folik asidi bakımından zengin besinlerdir. Bu ürünleri tüketip yine de yeteri kadar folik asidi kazanamadığınızı düşünüyorsanız, doktor kontrolünde vitamin takviyesi alabilirsiniz.
Folik asit kadar önemli bir diğer besin maddesi de demirdir. Olası bir kansızlığa engel olmak ve güçlü bir gelişim dönemi geçirmek için bebeğin demir açısında zengin gıdalar edinmesi gerekir. Pekmez, kırmızı et ve yumurta, bebeğin süt vasıtasıyla yeterli demiri almasına yardımcı olacak besinlerdir.
Doğum sonrası hızlı bir bünyeye sahip olacak annenin, yüksek oranda karbonhidrat ihtiyacı doğacaktır. Bu ihtiyacı karşılarken şeker açısından yoğun gıdalardan uzak durmak gerekir. Şekerin yerine, daha kapsamlı ürünler olan pilav, makarna ve patates gibi gıdalara yönelmek gerekir.
Ne kadar bilgi sahibi olunursa olunsun. Mutlaka uzman bir doktor kontrolünde bu dönemin geçirilmesi ve tüketilen gıda yelpazesinin geniş olmasını, anne ve bebek açısında fevkalade iyi olacaktır.